Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) pandemi sürecinde iş dünyasının güncel sorunlarının ve çözüm önerilerinin konuşulduğu ‘Dijital Sohbetler’ paneli, 2019’da gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimci Yarışması’nda ödül alan başarılı kadın girişimciler ile devam etti.

Girişimci oranı yüzde 11

KAGİDER Başkanı Emine Erdem, etkinliğin açılış konuşmasında, yeni normale geçiş sürecinde gerekli tüm tedbirleri alarak çalışmalara başladıklarını belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de kadınların oldukça yüksek bir girişimcilik potansiyeli var. Ancak ülkemizde kadın girişimci oranı bugün hala yüzde 11 civarında, yani hayli düşük. Pandemi ile beraber yaşadığımız bu zorlu süreçte de en çok küçük işletme sahibi kadınların ve onların aktif olarak yer aldığı sektörlerin etkilendiğini belirtmek gerek. Kadınlar bunu fırsata çevirerek bu krizden güçlenerek çıkacaklar. Kadınların düşlerini gerçekleştirebilecek cesaretleri ve güçleri var ancak kamu, sivil toplum ve özel sektör birlikteliğiyle bu süreçte kadın girişimcilere yönelik hızlı destekler uygulamamız önemli. Kadınların önündeki en önemli eksiklerden biri ise rol model eksiliği. Başarı ve başarısızlık hikâyelerinin paylaşılıyor olmasının, örneklerin artmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bugün burada yapmaya çalıştığımız da bu paylaşıma vesile olacak bir buluşma düzenlemek.” Big Chef Kurucusu ve KAGİDER Üyesi Gamze Cizreli toplantıyı başlatırken, gerçekleştirdiği konuşmasında “10 yıl önce katıldığı ve birinci olduğu Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın kariyerine olan büyük katkıdan bahsederek, bugün birbirinden başarılı yeni girişimci kadınların konuşmalarına moderatörlük yapmaktan duyduğu gururu ifade edip,  yarışmanın bir kadın girişimcinin kaderini değiştirecek büyülü ve itici güce sahip olduğunu belirtti.

Gülden gelen başarı

Gülsha Markası kurucusu Gülşah Gürkan konuşmasında girişimci olmaya karar verme hikayesini anlatırken, gül bahçelerinde çocukluğuna değindi ve Isparta’da gülcülüğe ön ayak olan dedesinin çiftçiye, tarla çalışanına yaklaşımını gözlemleyerek, deneyimleyerek kendine bu yolda hedef koyduğunu belirtti. İnsanların hayatlarına dokunmanın mutluluğu ve bir şeyleri sıfırdan üretmenin insana getirdiği özgüven inanç ile 2011 yılında kendi markasına hayat verdiğini belirtti. Gürkan, pandemi sürecinde Isparta’nın doğal güzelliğini dünyaya duyurmak için yeni planlar, yeni ürünler ve teknolojik farklılık yaratmak için yatırımlar yapmaya devam ettiğini aktardı. Turizm çalışmalarına da başlayarak Isparta’nın ve doğal güzelliklerinin daha fazla bilinmesi için çalışmalar yapmak istediğini sözlerine ekledi.

Düz yolda yürümüyoruz

Denebunu.com Kurucusu Duygu Akbudak ise konuşmasında; kendi markasını kurmadan önce sekiz sene boyunca kurumsal hayatta farklı alanlarda çalışıp birçok deneyim kazandığını belirterek, markasının kuruluş hikayesini şu sözlerle aktardı: “Markalar ile doğru tüketicileri bir araya getiren bir platform olsun istedim ve düşünmeye, araştırmaya başladım. Örnek çalışmalar olup olmadığına baktım, benzer bir örnek bulduğumda doğru yolda olduğumu anlayarak cesaretle markamı oluşturdum. Markam doğru zamanda doğru kişiler ile olgunlaştı. İdolüm olan yatırımcılar ile işbirliklerim oldu. Hayalimi gerçekleştirdim. Biz girişimciler düz yollar seçen insanlar değiliz, pes etmemeliyiz. Zaman içinde etrafımda çığ gibi büyüyen, bana destek olan ve motivasyon kaynağı olan kişiler oldu. Şu an 27 ekip arkadaşımla, 2 milyon üyemiz ile yolumuza devam ediyoruz. Şimdi sorumluluğumun daha büyük olduğunu biliyorum. 2 milyon üye için bir şeyler yapmak ve bunu yapmaya devam etmek zorunda olmak; bu inanç, sevgi ve onların bunun bir parçası olduğundan mutlu olduğunu hayal etmek, bilmek beni mutlu ediyor.”

2 milyon engelli…

Es Kariyer Kurucu Esra Odabaşı ise markasının hikâyesinin kendi hikâyesi ile paralel olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, bir doğum hatası sonucu engelli bir birey olarak hayatı boyunca bunu dezavantaj olarak görmediğini ifade etti. En önemli şeyin dezavantajı avantaja çevirmek olduğunu belirten Odabaşı, kendi işini kurmadan önce iş hayatının içinde kurum içi girişimcilik deneyimi yaşadığını belirtti. Girişimci olmayı sağlayacak şirketlerde işi profesyonellerden öğrenmenin önemine değinen Odabaşı şunları ifade etti: Türkiye’de 10 milyon engelli olduğunu ve 2 milyonu çalışabilir durumda olduğunu aktardı.  “Engelli istihdamını destekleyen bir kurum olarak, 6000 üzerinde engelli adaya ulaşarak gönüllü olarak kariyerlerini çizmelerinde destek olduklarını sağlayıp, aynı zamanda kendilerine güvenlerinin artmasını sağlıyoruz.  İşe yerleştirdiğimiz engelli bireylerin doğru şirket ve pozisyonlara ulaşmaların da köprü vazifesi görüyor, hak ettikleri için doğru pozisyonlarda çalışmalarını sağlıyoruz. Kişiler fırsat eşitliği ile işe giriyorlar. Bunun etkisi sadece engelli kişi için değil, ailesi ve çevresi için de çok önemli. Bu anlamda işin sosyal etki boyutu da çok büyük” dedi.

Yapamazsın diye bir şey yok

Eray Plasik Kurucusu – Müzeyyen Erakuman ise, Coğrafi şartlar yöre ve çevredeki bastırılmışlık nedeniyle eğitimini tamamlayamamış biri olarak işini kurmadan önce çok zorluk çektiğini belirttiği konuşmasında, “Tüm çevre baskılarına ve yapamazsın sözlerine kulak tıkadım” dedi  Erakuman ayrıca, sermayesi olmadan kendi işini kurduğunu ve devletten destek aldığını belirterek kendisi ile beraber birçok kadına da iş kapısı açtığını belirtti.