Koronavirüs salgını sebebiyle başta Avrupa ve Türkiye olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde uygulanan karantina ve sokağa çıkma yasakları sonrası insanların yüzde 80’inin sosyal medyada depresyon, stres, uyku bozukluğu, kaygı ve travma gibi konuları ele aldığı ortaya çıktı. Almanya merkezli Symanto teknoloji grubu, koronavirüs salgını sonrası milyarlarca insanın zorunlu olarak evde kalmak zorunda kaldığı şu günlerde insan psikolojisini yapay zeka yöntemiyle anlamaya yönelik bir araştırma yaptı.
Sosyal medya platformu Twitter üzerinde 3.7 milyonu aşkın mesajın analiz edildiği çalışmada insanların karantina süreci boyunca yüzde 35’inin kaygı, yüzde 23’ünün stres, yüzde 15’inin depresyon ve yüzde 5’inin travma gibi kelimeleri kullanarak hislerini ifade ettiği ortaya çıktı.
Aile yorumları
Sosyal hayat ve insan ilişkileri göz önüne alındığında kullanıcıların yüzde 43’ü ailevi meselelerle ilgili konuşmayı tercih ederken, yüzde 44’lük bir kesim izole olmak, karantina altında kalmak ve hapis hayatı gibi şu anda maruz kaldıkları olumsuz durumu belirtti. Yüzde 12’lik bir oranda arkadaşlıkla ilgili konular gündeme geldi.
İnsanların yüzde 11’i televizyon, yüzde 7’si spor yapma ve yüzde 8’i ise müzik dinlemeyi tercih ederken, yüzde 18’lik bir kesim ibadet etme, kitap okuma ve ev işleriyle ilgilendi.
Eller yıkanıyor mu?
Davranış biçimleri ele alındığı zaman ise insanların yüzde 20’si şu anda gündemde en çok konuşulan konulardan biri olan hijyen meselesini ele aldı ve “el yıkama” üzerine paylaşımlarda bulundu. Yüzde 14 sigara içme, yüzde 5 sağlıklı diyet yapma ve yüzde 4’lük bir kesim panik alışverişi yaptığını belirtirken, yüzde 45 gibi büyük bir çoğunluk ise “dışarı çıkamama ve sosyal faaliyetlerde bulunamama” gibi konulardan dert yandı.
İnsanlar karantina sürecinde en çok korku, hastalık kapma, kaygı, sinir bozukluğu, sıkılma, hayal kırıklığı, stres, üzüntü ve endişe gibi olumsuz hislere kapıldığını belirtirken, çoğu kullanıcının merak, birliktelik, sevgi, sakinlik, güven ve kendinden emin olma gibi kelimelerle olumlu duygularını açıkladığı görüldü.
322 kişi psikolojik tedavide
Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmasına göre dünyada 322 milyon kişi depresyon tedavisi görüyor.
Ancak tahminlere göre depresyonda olan kişi sayısı bunun en az 2 katı.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre ise yılda 8.6 milyon kişi ruh ve sinir hastalıkları nedeniyle doktora başvuruyor.
Ve yine resmi rakamlara göre kadınlar erkeklerden daha çok depresyona giriyor.
SESTEN TEŞHİS
Depresyon ve strese bağlı psikolojik sorunlara ilişkin farkındalık, teknoloji dünyasının da en önemli gündem maddelerinden biri. Uluslararası yazılımcılar, bu alanda yapay zekanın nimetlerinden de sonuna kadar yararlanıyorlar.
ABD’nin önemli teknoloji enstitüsü MIT’teki araştırmacılar, insanların sesinden depresyon seviyesini tespit edebilen bir yapay zeka geliştirdiler. Bunun için teşhis yapılan kişinin herhangi bir konu hakkında konuşması yeterli oluyor.
5 DAKİKA YETER
Bu haftaki köşemizde işte, özel hayatta ve toplumsal yaşantıda yüklenen stres ve gerilimlerden sıyrılmaya yardımcı olacak pratik uygulamaları derledik.
Uzmanların destekleriyle hazırlanan bu uygulamalardan birine günde 5 dakika bile ayırmanız hayatınızı değiştirecektir. Ancak ciddi bir ruhsal sorun hissediyorsanız doktora görünmeniz gerektiğini de asla aklınızdan çıkarmayın.
Mindshift: Bu uygulama, endişelerinizle yüzleşip onlardan nasıl kurtulacağınızla ilgili öneriler sunuyor. Performans korkusu, sosyal endişeler, mükemmeliyetçilik, panik gibi durumlarla nasıl başa çıkabileceğinizle ilgili size çeşitli tavsiyeler veren uygulama, rutin olarak ruh halinizi de izliyor.
Meditasyon: Kullanıcıların mutluluklarını keşfetmelerine yardımcı olmak amacıyla geliştirilen bu uygulama, stres, uykusuzluk, nefes, motivasyon, odaklanma gibi konularda çözümler sağlıyor. 150’den fazla meditasyon sunan uygulama, duygularınızı tanımayı, stresinizi yönetmeyi, endişelerini azaltmayı ve uyku problemlerinizi çözmeyi vaat ediyor.
Stress Relax: Bu uygulama ise her hangi bir zamanda kaygı seviyenizi kontrol altına almak ve zihinsel sağlığı iyileştirmek için uygulamalı taktikler veriyor. Bunları yaparken nefes kontrolü, stresi yok etmek için gevşeme ve kendi kendine masaj yapma teknikleri de sunan uygulamanın günde en az 10 dakika kullanılması tavsiye ediliyor.
Depresyon testi: Yine uzmanlar eşliğinde hazırlanan bu uygulama ise yüklenir yüklenmez depresyon durumunuzu test etmek için size yaklaşık 20 soru soruyor. Test bittikten sonra ne yapmanız gerektiği konusunda rehberlik eden uygulama, gizlilik açısından kullanıcılarının verdiği hiçbir cevabı kaydetmediğine dikkat çekiyor.
Öfke testi: Öfkesini hiçbir zaman kontrol edemeyenler için geliştirilen bu uygulama, birtakım testlerle kişinin öfke yoğunluğunu ve özelliklerini anlamasını sağlıyor. Elde edilen verilerle kullanıcıyı zorlamadan çeşitli uygulamalarla ne zaman ne yapılması gerektiğini anlatan bu uygulamanın geliştiricileri de kişisel verileri tutmadığına vurgu yapıyor.